Ramazan Bayramı'nın yaklaşması ile birlikte terzilerde yoğunluk başladı.
Adana'nın Kozan ilçesinde 30 yıllık terzi Osman Demir, Ramazan Bayramı'nın yaklaşması ile birlikte işlerinin açıldığını söyledi. Devletin sağladığı çırak desteği ile yeni ustaların yetişmesinin kendilerini memnun ettiğini kaydeden Demir, mesleğe başladığında böyle imkanlar olmadığını anlattı. 'Terzi kendi söküğünü dikemez' sözünün iş yoğunluğundan geldiğini aktaran Demir, "Bu benim nasılsa, bugün yarın yaparım diyerek kendi söküğünü dikemez, erteler. Geçmişe nazaran bayram öncesi olduğu için işler yoğun ama geçmişte bayram öncesi takım elbise, gömlek diktiren çok fazla olurdu. Şu an genellikle tamirat daha yoğun oluyor. 12 saat çalışıyoruz. Bu iş sabır işidir" dedi.
Yeni gençlerin çırak eğitim ve maaş desteği ile avantajlı olduğunu söyleyen Demir, "Ben çıraklıktan başladım. İlkokuldan sonra yaz tatillerinde çalışmaya başladım. Ortaokuldan sonra liseye gitmedim, çalışmaya devam ettim. Liseyi dışardan bitirdim. Şimdi gençler çok avantajlı. Şimdi hem mesleği öğreniyor, hem çıraklık yapıyor hem de para kazanıyorlar. Ben okurken çırak desteği yoktu. Ben yıllar sonra ustalık belgesi aldım" diye konuştu.
Üniversitenin sağlık bölümünden mezun olan ve devletin sağladığı çırak yetiştirme desteğinden faydalanan Mert Kaya, "Üniversite mezunuyum, atama olmadığı için işimi severek yapıyorum. Çıraklık, kalfalık okuluna yazıldım. Teşvikten yararlanıyorum. Bunun olması çok güzel. Benim gibi atanamayan üniversite mezunu işsiz arkadaşlarım da var. Mesleklere yönelseler, sanayide, el işlerinde, terzilikte çırak olarak yetişmeleri hem mesleklerin ustalar yetişmesini, gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak. Anestezi teknikerliği mezunuyum aslında. Ben de boştaydım çalışmaya başladım, severek yapıyorum. Patronum da iyi, işimi severek burada yapıyorum" diye konuştu.
Adana'nın Kozan ilçesinde 30 yıllık terzi Osman Demir, Ramazan Bayramı'nın yaklaşması ile birlikte işlerinin açıldığını söyledi. Devletin sağladığı çırak desteği ile yeni ustaların yetişmesinin kendilerini memnun ettiğini kaydeden Demir, mesleğe başladığında böyle imkanlar olmadığını anlattı. 'Terzi kendi söküğünü dikemez' sözünün iş yoğunluğundan geldiğini aktaran Demir, "Bu benim nasılsa, bugün yarın yaparım diyerek kendi söküğünü dikemez, erteler. Geçmişe nazaran bayram öncesi olduğu için işler yoğun ama geçmişte bayram öncesi takım elbise, gömlek diktiren çok fazla olurdu. Şu an genellikle tamirat daha yoğun oluyor. 12 saat çalışıyoruz. Bu iş sabır işidir" dedi.
Yeni gençlerin çırak eğitim ve maaş desteği ile avantajlı olduğunu söyleyen Demir, "Ben çıraklıktan başladım. İlkokuldan sonra yaz tatillerinde çalışmaya başladım. Ortaokuldan sonra liseye gitmedim, çalışmaya devam ettim. Liseyi dışardan bitirdim. Şimdi gençler çok avantajlı. Şimdi hem mesleği öğreniyor, hem çıraklık yapıyor hem de para kazanıyorlar. Ben okurken çırak desteği yoktu. Ben yıllar sonra ustalık belgesi aldım" diye konuştu.
Üniversitenin sağlık bölümünden mezun olan ve devletin sağladığı çırak yetiştirme desteğinden faydalanan Mert Kaya, "Üniversite mezunuyum, atama olmadığı için işimi severek yapıyorum. Çıraklık, kalfalık okuluna yazıldım. Teşvikten yararlanıyorum. Bunun olması çok güzel. Benim gibi atanamayan üniversite mezunu işsiz arkadaşlarım da var. Mesleklere yönelseler, sanayide, el işlerinde, terzilikte çırak olarak yetişmeleri hem mesleklerin ustalar yetişmesini, gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak. Anestezi teknikerliği mezunuyum aslında. Ben de boştaydım çalışmaya başladım, severek yapıyorum. Patronum da iyi, işimi severek burada yapıyorum" diye konuştu.
