Adana’da “beyaz altın” olarak tabir edilen ve bir dönemler Adana’da 3.5 milyon dekar alana ekilin pamuğun girdi fiyatlarının artması, ABD ve İngiltere’ye ihracatının durmasıyla ekim alanları 250 bin dekar alana kadar düşmesinden dolayı çır çır fabrikaları da bir bir kapandı.
Adana Türk Sinemasına da konu olan pamuk ağaları ile ünlü bir kentti. Sanayileşmenin başlamasıyla birlikte pamuğa olan rağbet artınca dünya da ve Türkiye’de en kaliteli ve verimli pamuğun üretildiği Adana’ya da rağbet arttı. ABD ve İngiltere başka olmak üzere Adana’dan pamuk satın almaya başlayınca 1950’lı yıllardan 1980’li yılların sonuna kadar 3.5 milyon dekar alana pamuk ekilmeye başlandı. Bu da Adana’da bir çok çırçır ve teksit fabrikasının kurulmasına neden oldu. Adana’nın pamuğunun dünyaya satılması ve bir çok zengini ortaya çıkarmasından dolayı pamuğa Adana’da “beyaz altın” denmeye başlandı. Çünkü Adanalı olmayan ve Türkiye ile dünyanın sayılı zenginleri arasına giren Sabancı, Garipoğlu, Has ve daha bir çok zengin iş adamlarının başlangıç yeri Adana ve pamuk olmuştur. Ancak 1980’li yılların sonundan itibaren başta ABD ve İngiltere pamuk alımını yavaş yavaş bırakmasıyla birlikte pamuğun ekim alanlara 250 bin dekar alana kadar düştü. Bu nedenle o kurulan dev çır çır ve tekstil fabrikaları da tek tek kapatıldı. Bunların arasında Çukobirlik, Sümer Holding, Adana Çırçır İşletmesi, Paktaş, Milli Mensucat ve Güney Sanayi fabrikalarını sayabiliriz. Daha 100’lerce irili ufaklı çırçır işletmesi kapanmak zorunda kaldı. Pamuğun yerini Çin’den ucuz tekstil alınca ve pamuğun girdi maliyetleri de yüksek olunca çiftçi pamuk yerine alternatif ürünler ekmeye başladı. Kapatılan ve kapısına kilit vurulan fabrikalar ya bir bir yıkıldı ya da depo olarak kullanılmaya başlandı. Bir çok fabrikanın yerine hastane, AVM yapıldı. Bu süreçte yüzbinlerce insan da işsiz kaldı.
Adana Masası Özel Haber
Adana Türk Sinemasına da konu olan pamuk ağaları ile ünlü bir kentti. Sanayileşmenin başlamasıyla birlikte pamuğa olan rağbet artınca dünya da ve Türkiye’de en kaliteli ve verimli pamuğun üretildiği Adana’ya da rağbet arttı. ABD ve İngiltere başka olmak üzere Adana’dan pamuk satın almaya başlayınca 1950’lı yıllardan 1980’li yılların sonuna kadar 3.5 milyon dekar alana pamuk ekilmeye başlandı. Bu da Adana’da bir çok çırçır ve teksit fabrikasının kurulmasına neden oldu. Adana’nın pamuğunun dünyaya satılması ve bir çok zengini ortaya çıkarmasından dolayı pamuğa Adana’da “beyaz altın” denmeye başlandı. Çünkü Adanalı olmayan ve Türkiye ile dünyanın sayılı zenginleri arasına giren Sabancı, Garipoğlu, Has ve daha bir çok zengin iş adamlarının başlangıç yeri Adana ve pamuk olmuştur. Ancak 1980’li yılların sonundan itibaren başta ABD ve İngiltere pamuk alımını yavaş yavaş bırakmasıyla birlikte pamuğun ekim alanlara 250 bin dekar alana kadar düştü. Bu nedenle o kurulan dev çır çır ve tekstil fabrikaları da tek tek kapatıldı. Bunların arasında Çukobirlik, Sümer Holding, Adana Çırçır İşletmesi, Paktaş, Milli Mensucat ve Güney Sanayi fabrikalarını sayabiliriz. Daha 100’lerce irili ufaklı çırçır işletmesi kapanmak zorunda kaldı. Pamuğun yerini Çin’den ucuz tekstil alınca ve pamuğun girdi maliyetleri de yüksek olunca çiftçi pamuk yerine alternatif ürünler ekmeye başladı. Kapatılan ve kapısına kilit vurulan fabrikalar ya bir bir yıkıldı ya da depo olarak kullanılmaya başlandı. Bir çok fabrikanın yerine hastane, AVM yapıldı. Bu süreçte yüzbinlerce insan da işsiz kaldı.
Adana Masası Özel Haber