Adana Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı İsmail Acı, gıda fiyatlarındaki artışlara dikkat çekerek, "Gıda krizinin önüne geçilmediği takdirde şu anki rakamlar çok daha yüksek olacaktır" dedi.
İsmail Acı, yaptığı açıklamada, krizlerin dünyayı sardığı bir ortamda Türkiye'nin tarım konusunda atacağı ciddi adımların savrulmasını önleyeceğini ifade ederek, "Adana'ya çok iş düşmektedir. Tarımın başkentliğini yapmış şehrimiz bundan sonraki süreçlerde yeterli ilginin gösterilmesi durumunda bu krizin teğet geçmesini sağlayacak güçtedir. Pandemiyle birlikte tedarik zincirlerindeki kırılmalar, bu kırılmaları ağırlaştıran ekonomik ambargolar da gıda ve enerji fiyatlarını sürekli yukarı doğru itiyorlar. Yaşanan bu krizin sonucunda en önemli besin kaynağımız olan tahıl fiyatlarının da bunları izlemesi kaçınılmazdır'' diye konuştu.
"Enflasyon hedeflerinin sapmasını engellemeliyiz"
Küresel enflasyon ve ülkede seyreden yüksek enflasyona değinen Acı, şunları kaydetti:
''Emtialardaki artış, enerji fiyatları, işçi maliyetleri, kalem kalem onlarca giderdeki hızlı yükseliş enflasyonun frenini patlatmışken bir de TCMB tarafından yapılan mayıs ayı anket sonuçlarında yılsonu enflasyon beklentisinin 12 puan artması piyasalara şu an gerginlik olarak yansıdı. Bu süreçte ülke olarak enflasyonun düşürülmesini istiyoruz ama enflasyon düşecek diye adım atmadan izlemek ekonominin matematiğine aykırı bir durum olur. Bazı üreticiler kardan zarar etmemek için stok yapıyor. Bazıları da ürettiği ürünün hammadde fiyatının artacağını ve bunu da etiketlere yansıyacağını bildiği için satış yapmıyor. Bu durumda ne oluyor? Al-ver ticaretinin hızı düşüyor. Hem piyasada mal kıtlığı oluşuyor hem de tüccarın elindeki para durduğu yerde eriyor. Tam olarak bir domino etkisi. Gıda enflasyonunu önümüzdeki aylarda konuşacağımızı düşünüyorum. Dış kaynaklı ihracat yasakları bu krizi körükleyecektir. Ülkeler artık ürettiği gıdayı kendisine yetirme çabasında ve gıdanın ihracatında ciddi kısıtlamalara gitmektedir. Gıda enflasyonun diğer ürünlerin ürettiği enflasyona benzemeyeceğini ifade etmeliyim. Gıda enflasyonunun genel enflasyona etkisi önü alınamaz bir yükselişin kapılarını sonuna kadar aralayacaktır. Yılsonu enflasyonun açıklandığı süreçte, gıda krizinin önüne geçilmediği takdirde şu anki rakamlar çok daha yüksek olacaktır. Özetle üretim ayağını, tahıl üretiminin teşvikini ciddi şekilde planlamak zorundayız. En temel besin kaynağımızın üretim üssü olarak Adana'nın tercih edilesi ve bu bölgede yapılacak tarım politikaları ile başaralı bir süreç geçireceğimizi düşünüyorum.''
"Yaz mevsimi felaketimiz olmasın"
ATO Meclis Başkanı İsmail Acı, yaz aylarının gelmesiyle birlikte orman yangınlarına dikkat çekerek, ''Özellikle piknik alanlarında yangına sebebiyet veren sigara izmariti ve cam parçalarını atmamaya çok dikkat etmeliyiz. Bunlar varsa toplamak hem ormanlarımızı yangından koruyacak hem de doğamızı korumaya yardımcı olmuş olacağız. Bu konuda ailemizi ve çalışanlarımızı bilinçlendirmeli ve uyarmalıyız. Geçen yıl orman yangılarında neler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Ciğerlerimiz yandı. Unutmayalım gözyaşı yangınları söndürmeye yetmiyor. Çalışanlarımızı ve ailemizi bu konuda uyarmalıyız. Yine yaz aylarının gelmesiyle birlikte su kanallarında yüzen yavrularımızı görmeye başladık. Su kanalları insanların yüzmeyi öğrenmesi yada yüzmesi için alanlar değildir. Belediyelerimiz ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait yüzme kursları düzenlenmektedir. Bu havuzların tercih edilmesi anaların ağlamasının önüne geçecektir'' dedi.
İsmail Acı, yaptığı açıklamada, krizlerin dünyayı sardığı bir ortamda Türkiye'nin tarım konusunda atacağı ciddi adımların savrulmasını önleyeceğini ifade ederek, "Adana'ya çok iş düşmektedir. Tarımın başkentliğini yapmış şehrimiz bundan sonraki süreçlerde yeterli ilginin gösterilmesi durumunda bu krizin teğet geçmesini sağlayacak güçtedir. Pandemiyle birlikte tedarik zincirlerindeki kırılmalar, bu kırılmaları ağırlaştıran ekonomik ambargolar da gıda ve enerji fiyatlarını sürekli yukarı doğru itiyorlar. Yaşanan bu krizin sonucunda en önemli besin kaynağımız olan tahıl fiyatlarının da bunları izlemesi kaçınılmazdır'' diye konuştu.
"Enflasyon hedeflerinin sapmasını engellemeliyiz"
Küresel enflasyon ve ülkede seyreden yüksek enflasyona değinen Acı, şunları kaydetti:
''Emtialardaki artış, enerji fiyatları, işçi maliyetleri, kalem kalem onlarca giderdeki hızlı yükseliş enflasyonun frenini patlatmışken bir de TCMB tarafından yapılan mayıs ayı anket sonuçlarında yılsonu enflasyon beklentisinin 12 puan artması piyasalara şu an gerginlik olarak yansıdı. Bu süreçte ülke olarak enflasyonun düşürülmesini istiyoruz ama enflasyon düşecek diye adım atmadan izlemek ekonominin matematiğine aykırı bir durum olur. Bazı üreticiler kardan zarar etmemek için stok yapıyor. Bazıları da ürettiği ürünün hammadde fiyatının artacağını ve bunu da etiketlere yansıyacağını bildiği için satış yapmıyor. Bu durumda ne oluyor? Al-ver ticaretinin hızı düşüyor. Hem piyasada mal kıtlığı oluşuyor hem de tüccarın elindeki para durduğu yerde eriyor. Tam olarak bir domino etkisi. Gıda enflasyonunu önümüzdeki aylarda konuşacağımızı düşünüyorum. Dış kaynaklı ihracat yasakları bu krizi körükleyecektir. Ülkeler artık ürettiği gıdayı kendisine yetirme çabasında ve gıdanın ihracatında ciddi kısıtlamalara gitmektedir. Gıda enflasyonun diğer ürünlerin ürettiği enflasyona benzemeyeceğini ifade etmeliyim. Gıda enflasyonunun genel enflasyona etkisi önü alınamaz bir yükselişin kapılarını sonuna kadar aralayacaktır. Yılsonu enflasyonun açıklandığı süreçte, gıda krizinin önüne geçilmediği takdirde şu anki rakamlar çok daha yüksek olacaktır. Özetle üretim ayağını, tahıl üretiminin teşvikini ciddi şekilde planlamak zorundayız. En temel besin kaynağımızın üretim üssü olarak Adana'nın tercih edilesi ve bu bölgede yapılacak tarım politikaları ile başaralı bir süreç geçireceğimizi düşünüyorum.''
"Yaz mevsimi felaketimiz olmasın"
ATO Meclis Başkanı İsmail Acı, yaz aylarının gelmesiyle birlikte orman yangınlarına dikkat çekerek, ''Özellikle piknik alanlarında yangına sebebiyet veren sigara izmariti ve cam parçalarını atmamaya çok dikkat etmeliyiz. Bunlar varsa toplamak hem ormanlarımızı yangından koruyacak hem de doğamızı korumaya yardımcı olmuş olacağız. Bu konuda ailemizi ve çalışanlarımızı bilinçlendirmeli ve uyarmalıyız. Geçen yıl orman yangılarında neler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Ciğerlerimiz yandı. Unutmayalım gözyaşı yangınları söndürmeye yetmiyor. Çalışanlarımızı ve ailemizi bu konuda uyarmalıyız. Yine yaz aylarının gelmesiyle birlikte su kanallarında yüzen yavrularımızı görmeye başladık. Su kanalları insanların yüzmeyi öğrenmesi yada yüzmesi için alanlar değildir. Belediyelerimiz ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait yüzme kursları düzenlenmektedir. Bu havuzların tercih edilmesi anaların ağlamasının önüne geçecektir'' dedi.
