Adana Emniyet Müdürlüğü bahçesine girerek kafasına silah dayayıp ateş ederken emniyet müdür yardımcısı tarafından son anda engellenen gazinin, 750 bin lira dolandırıldığı, için canına kıymak istediği ortaya çıktı.
Adana Masası’na konuşan gazi Muhittin Şahin (50), 1988 yılından sonra Astsubay olduğunu belirterek, “Uzun yıllar özel kuvvetlerde bordo bereli olarak görev yaptım. Üstün Cesaret ve Feragat madalyam, Devlet Hizmet Övünç madalyası ve Harekat Şerit Rozetim bulunuyor. 1991 yılında Şırnak Beytüşşebap ve 1995 yılında da Kuzey Irak Haftanin bölgesinde yaralandım. Çenemin yarısını ve ayağımı kaybettim. 39 kez ameliyat oldum. 1995 yılındaki çatışmada sabah saat 7.40’da vuruldum, aynı saatte kızım dünyaya geldiğini öğrendim. Ayrıca o çatışmada arkadaşım yüzbaşıyı kurtarırken arkadan, boynuma kurşunu yedim. Yurtdışında çene takıldı bana, ayağımı da yaptırdım. Daha sonra devletim beni hem memur yaptı, hem de iş yeri açma imkanı sundu” dedi.
Şahin, gazi olduktan sonra hem memurluk hem de iş yeriyle ilgilenirken S.S. isimli bir kişiyle tanıştığını önceleri peşin alışveriş yaparken daha sonra borçla alışveriş yapmaya başladığını kendisine güvendiği için 750 bin lira borç para verdiğini ancak parasını bir türlü ödemediğini söyledi. Şahsın yanına gelerek “Borç çok fazla bunun birazını sil ödeyim” dediğini belirten Şahin, “Ben de 750 bin lira borcu 500 bin’e düşürdüm. Ancak buna rağmen borcu ödemeyince ben de şahsı mahkemeye verdim haciz kararı çıktı” dedi. Şahin, haciz karı çıkınca S.S.’nin kendisini arayarak önce şahsına daha sonrada gaziliğine hakaret edince emniyet müdürlüğünde tanıdığı bir arkadaşıyla konuşmaya gittiğini ancak gaziliğine yönelik hakaretlerine devam edilince sinir krizi geçirip emniyet bahçesinde kafasına silah dayadığını söyleyerek, “Ben bu vatan için, halkımız için 2 kez gazi oldum. Bedenimi ortaya koydum. Bu şahıs beni hem dolandırıp hem de gaziliğime laf edince sinir krizi geçirmişim. Havaya 4 el ateş ettiğimi hatırlıyorum. Sonra 5.’yi de kafama sıktım ama tetik düşmedi. Sonra beni polisler aldı bana çok iyi davrandılar” diye konuştu. Şahin, gazilik ve vatani değerlerinin kırmızı çizgisi olduğunu kimsenin bunlara dil uzatamayacağını söyledi.
Adana Masası’na konuşan gazi Muhittin Şahin (50), 1988 yılından sonra Astsubay olduğunu belirterek, “Uzun yıllar özel kuvvetlerde bordo bereli olarak görev yaptım. Üstün Cesaret ve Feragat madalyam, Devlet Hizmet Övünç madalyası ve Harekat Şerit Rozetim bulunuyor. 1991 yılında Şırnak Beytüşşebap ve 1995 yılında da Kuzey Irak Haftanin bölgesinde yaralandım. Çenemin yarısını ve ayağımı kaybettim. 39 kez ameliyat oldum. 1995 yılındaki çatışmada sabah saat 7.40’da vuruldum, aynı saatte kızım dünyaya geldiğini öğrendim. Ayrıca o çatışmada arkadaşım yüzbaşıyı kurtarırken arkadan, boynuma kurşunu yedim. Yurtdışında çene takıldı bana, ayağımı da yaptırdım. Daha sonra devletim beni hem memur yaptı, hem de iş yeri açma imkanı sundu” dedi.
Şahin, gazi olduktan sonra hem memurluk hem de iş yeriyle ilgilenirken S.S. isimli bir kişiyle tanıştığını önceleri peşin alışveriş yaparken daha sonra borçla alışveriş yapmaya başladığını kendisine güvendiği için 750 bin lira borç para verdiğini ancak parasını bir türlü ödemediğini söyledi. Şahsın yanına gelerek “Borç çok fazla bunun birazını sil ödeyim” dediğini belirten Şahin, “Ben de 750 bin lira borcu 500 bin’e düşürdüm. Ancak buna rağmen borcu ödemeyince ben de şahsı mahkemeye verdim haciz kararı çıktı” dedi. Şahin, haciz karı çıkınca S.S.’nin kendisini arayarak önce şahsına daha sonrada gaziliğine hakaret edince emniyet müdürlüğünde tanıdığı bir arkadaşıyla konuşmaya gittiğini ancak gaziliğine yönelik hakaretlerine devam edilince sinir krizi geçirip emniyet bahçesinde kafasına silah dayadığını söyleyerek, “Ben bu vatan için, halkımız için 2 kez gazi oldum. Bedenimi ortaya koydum. Bu şahıs beni hem dolandırıp hem de gaziliğime laf edince sinir krizi geçirmişim. Havaya 4 el ateş ettiğimi hatırlıyorum. Sonra 5.’yi de kafama sıktım ama tetik düşmedi. Sonra beni polisler aldı bana çok iyi davrandılar” diye konuştu. Şahin, gazilik ve vatani değerlerinin kırmızı çizgisi olduğunu kimsenin bunlara dil uzatamayacağını söyledi.