Adana’da Cumhuriyet döneminin ilk evleri olma özelliğini gösteren tarihi evler restore edilmediği için tehlike saçıyor.
Merkez Seyhan ilçesine bağlı Alidede, Kayalıbağ, Tepebağ ve Ulu Cami Mahallelerinde bulunan Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde yapılan tarihi evlerin bir çoğu güçlükle ayakta duruyor. Geleneksel Türk Mimari’sinin özgün örneklerinden olan evlerde Adana’nın sıcak ikliminin bu yapıların karakterine etki ettiği görülmektedir. 2-3 katlı tuğla veya ahşaptan yapılan bu evlerde giriş katında avlu önemli yer tutmaktadır. Yine evlerin dizilişinin de serin rüzgârı alacak biçimde geçekleştirildiği görülmektedir. Ancak tarihi evler bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Üstelik evler sokaklara yakın olduğu için altından gelen geçenler için de tehlike oluşturuyor. Genellikle şahsa ait olan bu evler tarihi evler kapsamında olduğu için ne yıkılamıyor. Ancak restore de edilmediği için çok büyük tehlike oluşturuyor. Kiminin çatısı sarkmış her an düşecek gibi, kiminin bir duvarı her an sokaktan geçenlerin üstüne düşecek gibi duruyor. Buna rağmen binalar ne restore ediliyor ne de yıkılıyor. Görevliler tarihi evlerin şahsa ait olduğunu restore edilmek için satın alınmak istendiğinde çok yüksek miktarlarda para istendiğini belirtirken, ev sahipleri de evi yıkmak istediklerini ancak tarihi ev kapsamında olduğu için devletin izin vermediğini söyledi. Vatandaşlar ise evlerin bir önce restore edilmesini ya da yıkılmasını talep ederek, ölüm tehlikesi saçtığını dile getirdi.
Merkez Seyhan ilçesine bağlı Alidede, Kayalıbağ, Tepebağ ve Ulu Cami Mahallelerinde bulunan Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde yapılan tarihi evlerin bir çoğu güçlükle ayakta duruyor. Geleneksel Türk Mimari’sinin özgün örneklerinden olan evlerde Adana’nın sıcak ikliminin bu yapıların karakterine etki ettiği görülmektedir. 2-3 katlı tuğla veya ahşaptan yapılan bu evlerde giriş katında avlu önemli yer tutmaktadır. Yine evlerin dizilişinin de serin rüzgârı alacak biçimde geçekleştirildiği görülmektedir. Ancak tarihi evler bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Üstelik evler sokaklara yakın olduğu için altından gelen geçenler için de tehlike oluşturuyor. Genellikle şahsa ait olan bu evler tarihi evler kapsamında olduğu için ne yıkılamıyor. Ancak restore de edilmediği için çok büyük tehlike oluşturuyor. Kiminin çatısı sarkmış her an düşecek gibi, kiminin bir duvarı her an sokaktan geçenlerin üstüne düşecek gibi duruyor. Buna rağmen binalar ne restore ediliyor ne de yıkılıyor. Görevliler tarihi evlerin şahsa ait olduğunu restore edilmek için satın alınmak istendiğinde çok yüksek miktarlarda para istendiğini belirtirken, ev sahipleri de evi yıkmak istediklerini ancak tarihi ev kapsamında olduğu için devletin izin vermediğini söyledi. Vatandaşlar ise evlerin bir önce restore edilmesini ya da yıkılmasını talep ederek, ölüm tehlikesi saçtığını dile getirdi.